Aklıma Gözüme Takılanlar Güncel Konular

Altınla (ve Bitcoin’le) Petrol Ticareti… Petro-Doların Sonu ve Bunun Ne Anlama Geldiği

https://financialunderground.activehosted.com/social/3def184ad8f4755ff269862ea77393dd.135

ABD hükümeti, karşılıksız para basma ve onu dünyaya dayatma imtiyazından akıl almaz miktarda güç elde ediyor.

Petro-dolar sistemi, bu aldatmacanın bu kadar uzun süredir sürdürülebilmesinin en büyük bir nedenidir.

Kısaca, bu düzen şöyle çalışıyor…

Petrol açık ara en büyük ve en stratejik emtiadır. Son 50 yıldır, petrol ithal etmek isteyen hemen herkesin bunun için ABD dolarına ihtiyacı vardı.

Her ülkenin petrole ihtiyacı var. Ve ülkeler petrol satın almak için ABD dolarına ihtiyaç duydukları için de, büyük miktarlarda dolar rezervleri tutmaya da mecbur kalıyorlar.

Bu, ABD doları için büyük bir yapay talep yaratıyor ve ülkeleri Fed’in yarattığı yeni paraların da çoğunu emmeye zorluyor. Doğal olarak, bu talep de doların değerine muazzam bir destek sağlıyor.

Bu sistem, dolar ve ABD Hazinesi için daha derin, daha likit bir piyasa yaratılmasını olanaklı hale getiriyor. Ayrıca bu, ABD hükümetinin faiz oranlarını yapay olarak düşük tutmasına ve  böylece aksi takdirde baş edemeyeceği muazzam bütçe açıklarının finanse edilmesine olanak sağlıyor.

Yani… petro-dolar sistemi, ABD finansal sisteminin kilit taşıdır.

ABD hükümeti bu yüzden onu bu kadar şiddetle koruyor. Hayatta kalmak için bu sistemin devam etmesine ihtiyacı var.

Petro-dolara meydan okuyan dünya liderleri ölüyor… Örneğin Saddam Hüseyin ve Muammer Kaddafi’yi ele alalım. İkisi de büyük birer petrol üreticisi ülkeyi yönetti (Irak ve Libya). Ve her ikisi de ABD askeri müdahaleleri ile öldürülmeden önce petrollerini ABD dolarından başka bir parayla satmaya çalışıyordu.

Elbette ABD’nin Saddam ve Kaddafi’yi devirmesinin başka nedenleri de vardı. Ancak petro-doları korumak, aslında en önemli nedendi.

Irak ve Libya gibi ülkeler petro-dolar sistemine meydan okuduğunda, bu ciddi bir tehditdir. Ama ABD ordusu onları kolaylıkla bastırabilir.

Ancak, bugün olduğu gibi, Rusya ve Çin’in petro-dolar sistemini bozmaya çalışması bambaşka bir dinamik oluşturuyor…

Sadece Rusya ve Çin, ABD’nin askeri gücü ile sonuna kadar mücadele edebilecek kadar gelişmiş nükleer güce sahip ülkelerdir. Başka bir deyişle, ABD ordusu büyük bedeller ödemeyi göze almadan Rusya’ya ve Çin’e saldıramaz, çünkü her ikisi de mücadeleyi topyekün nükleer savaşa kadar götürebilirler.

Bu nedenle, ABD, petro-dolar sistemine ölümcül bir darbe vurmak üzere olmalarına rağmen, Rusya ve Çin ile doğrudan bir askeri çatışmaya girmekten kaçınacaktır.

En üst düzey Rus enerji yetkilisi kısa süre önce bu darbeyi açıkça dile getirdi. Rusya’nın petrolünü, bundan sonra altın veya Bitcoin ile satmayı kabul edeceğini söyledi.

“Petrolümüzü satın almak istiyorsanız, geçerli bir para birimi ile ödeme yapmalısınız -ki bu bizim için altındır-… Bitcoin ile de ödeme yapabilirsiniz.”

İşte sonuç.

Petro-dolar sisteminin çöküşü yakın görünüyor. Ve bunun, çoğu yatırımcının anlamadığı muazzam jeopolitik ve finansal sonuçları olacak.

Çin ve Rusya’nın yıllardır ellerinden geldiğince fazla altın zulaladıkları bir sır değil.

Çin, dünyanın en büyük altın üreticisi ve alıcısıdır. Rusya da iki numara.

Bugün artık Çin ve Rusya’nın neden sürekli bir altın talebi olduğu açık.

Petro-dolar sisteminin altındaki halıyı çekmek için ikisi de doğru anı bekliyorlardı. Ve şimdi o an geldi…

Ukrayna’yı işgal etmesinden sonra, ABD hükümeti Rusya’yı dolar sisteminden attı ve Rus merkez bankasının yüz milyarlarca dolarlık rezervlerine el koydu.

Washington yıllardır Çin’i de aynısını yapmakla tehdit ediyor. Bu tehditler, Çin’in Kuzey Kore’ye baskı yapmasını, Tayvan’ı işgal etmemesini ve ABD’nin istediği diğer şeyleri yapmasını sağlamaya yardımcı oldu.

Çin’e yönelik bu tehditler bir blöf olabilir, ancak ABD hükümeti bunları gerçekleştirseydi – yakın zamanda Rusya’ya karşı yaptığı gibi – Pekin’e mali bir nükleer bomba atmış gibi olurdu. Dolara erişimi olmadan, Çin petrol ithal etmek ve uluslararası ticaretle uğraşmak için mücadele edecekti. Sonunda da, Çin hükümeti için dayanılmaz ve kabul edilemez bir tehdit olan, ekonomisinin durma noktasına gelmesi söz konusu olacaktı.

Çin başka bir ülkeye böylesine bağımlı olmayı ve kalmayı tercih etmez. Bu da, petro-dolar sistemine bir alternatif yaratmasının ana nedenlerinden biridir.

Bu sistem, dünyadaki herkesin altın karşılığında petrol ticareti yapmasına olanak sağlayacak ve ABD dolarını, finansal sistemi ve yaptırımlarını boşa çıkartacaktır.

Sistem şöyle çalışıyor…

Yıllarca süren hazırlıklardan sonra, Şanghay Uluslararası Enerji Borsası (INE), 2017 yılında Çin yuanı cinsinden bir ham petrol vadeli işlem sözleşmesi başlattı. O zamandan beri, herhangi bir petrol üreticisi, petrolünü ABD doları dışında bir şey karşılığında da satabilir. Bu sistemle Çin yuanı karşılığında da satabilir.

Yine de büyük bir sorun var. Çoğu petrol üreticisi yuanla satış yapıp büyük bir yuan rezervi biriktirmek istemiyor ve Çin de bunu biliyor.

Bu nedenle Çin, ham petrol vadeli işlem sözleşmelerini -Çin’in resmi rezervlerine dokunmadan- dünyanın en büyük fiziksel altın piyasası olan Şanghay ve Hong Kong’daki altın borsaları aracılığıyla yuanın fiziksel altınla değiştirilebilmesine olanak sağladı.

Çin’in iki petrol şirketi olan PetroChina ve Sinopec, büyük alıcılar olarak yuanla ham petrol vadeli işlemlerine likidite sağlıyor. Böylece, herhangi bir petrol üreticisi petrolünü yuan (ve dolaylı olarak altın) cinsinden satmak isterse, bu şirketlerden her zaman bir teklif alıyor olacaktır.

Geliştirilmesi ve çeşitli sorunları çözüldükten sonra, INE yuan vadeli petrol sözleşmesi şimdi artık piyasada.

Hem de tam zamanında…

Rusya, dünyanın en büyük enerji üreticisi.

Çin, dünyanın en büyük enerji ithalatçısı ve Rusya, Pekin’in en büyük petrol tedarikçisi.

Ve şimdi ABD, Rusya’yı dolar sisteminden çıkardığına göre, ABD doları ve finansal sistem dışında yüz milyarlarca dolarlık petrol satışını gerçekleştirebilecek güvenilir bir sisteme acil ihtiyaç var.

İşte INE – Şanghay Uluslararası Enerji Borsası bu sistemdir.

Washington’un sakıncalılar listesindeki diğer ülkeler de coşkuyla bu sisteme dahil oluyorlar. Örneğin, bir başka büyük petrol üreticisi olan İran, petrolünü yuanla satmayı kabul ediyor. Venezuela, Nijerya ve diğerleri de öyle.

Petro-dolar sisteminin baş oyuncusu olan Suudi Arabistan bile, petrolünü yuan cinsinden satma konusunda Çin ile açıkça flört ediyor. Öyle ya da böyle -ve muhtemelen yakında- Çinliler Suudileri yuanı kabul etmeye razı etmenin bir yolunu bulacaklar.

Çin zaten dünyanın en büyük petrol ithalatçısı. Dahası, ithal ettiği petrol miktarı, 1,4 milyardan fazla insanın (ABD’den 4 kattan daha büyük) ekonomisini beslediği için, ithalatı artmaya devam ediyor.

Çin pazarının büyüklüğü, Suudi Arabistan’ın ve diğer petrol ihracatçılarının Çin’in yuan cinsinden ödeme taleplerini sonsuza kadar görmezden gelmesini imkansız kılıyor. Şanghay Uluslararası Enerji Borsası, petrol ihracatçıları için anlaşmayı daha da cazip kılıyor.

Bir düşünün… Petrol üreten bir ülkenin sadece iki seçeneği var:

Seçenek # 1 – Petro-dolar
ABD ekonomisinin sıkıntılı durumu, doların satın alma gücünü önemli ölçüde kaybedeceğinin garantisidir.

Ayrıca, ortada muazzam bir siyasi risk var. Petrol üreticileri, yakın zamanda Rusya’ya yaptığı gibi, paralarına istediği zaman el koyabilen ABD hükümetinin kaprislerine maruz kalıyorlar.

Seçenek # 2 – Şanghay Uluslararası Enerji Borsası
Bir petrol üreticisi, burada dünyanın en büyük pazarına katılabilir ve daha fazla pazar payı elde etmeye çalışabilir.

Ayrıca, gelirlerini kolayca fiziksel altına, yani siyasi riski olmayan uluslararası bir para biçimine dönüştürebilir ve alıp istediği yere götürebilir.

Petrol üreticisi gözüyle bakıldığında, hangisinin seçileceği fazla düşünmeyi gerektirmeyecek kadar açık.

Çoğu insan henüz bunu fark etmemiş olsa da, bu seçenek petro-dolar sisteminin sonunu ve yeni bir parasal çağı işaret ediyor.

New York’taki bankalar üzerinden ABD doları cinsinden ve ABD Hazinelerine akacak olan yüz milyarlarca ve belki de trilyonlarca dolar tutarındaki petrol parası, artık Şanghay’dan yuan ve altına akacak.

Ayrıca, en üst düzey Rus enerji yetkilisinin yakın zamanda önerdiği gibi, petrol ödemeleri için Bitcoin kullanan ülkeleri de görmeye başlayabiliriz.

Şimdi Ne Olacak?
Ron Paul, uluslararası para sistemi hakkında yaşayan hemen herkesten daha fazla şey biliyor. Bir keresinde “Dolar Hegemonyasının Sonu” adlı bir konuşma yaptı ve burada ABD dolarının çöküşünü hızlandıracak tek şeye dikkat çekti. İşte ilgili bölüm:

Dürüst ticarette, değişimin yalnızca para birimi olarak gerçek değeri olan şeyleri talep ettiği ekonomi yasası geçerliliğini her zaman koruyacaktır.

Bir gün dünya çapında itibari para ile yaptığımız deneyden ortaya çıkacak kaos, gerçek değere sahip paraya geri dönüşü gerektirecektir.

Petrol üreten ülkeler petrolleri için dolar veya avro yerine altın veya benzerlerini talep ettiklerinde o günün yaklaştığını anlayacağız.

Ve bu ne kadar erken olursa o kadar iyi olacak.

Ve işte sonuç…

Çin, Rusya ve diğer ülkeler doları terk edecek ve petrol ticareti yapmak için yuan, altın ve potansiyel olarak Bitcoin kullanacaklar. Bu, petro-dolar sisteminin sonu olacak, hem de çok yakında.

50 yılı aşkın bir süredir, petro-dolar sistemi, ABD hükümetinin ve birçok Amerikalının gerçek olanaklarının ötesinde yaşamasına izin verdi.

ABD bu ayrıcalıklı pozisyonunu doğal karşılıyor. Ama yakında sona erecek.

Yakında, petrol ticareti için gerekliliği kalmayan büyük miktarda dolar, başka bir kullanım yeri bulmak için birdenbire piyasada bollaşacak.

Sonuç olarak… ABD enflasyonun arşa fırlamasını ve tarihi bir finansal deprem yaşanmasını bekliyorum…

Bu, yaşamımızın en büyük ekonomik hadisesi olabilir ve ABD’nin geleceğini sonsuza dek değiştirebilir.

Yine de hala çok az insan neler olup bittiğinin farkında.

Ve sadece çok azı bu duruma karşı nasıl ve ne önlemler alacağını biliyor.

 

4 Yorum

  • BORA TANLAK 20 Ağustos 2022

    İlginç ve sanki doğru bir yaklasim. Zaten şimdiki global para sistemi saçma sapan ve ABD dışı ülkelerin nasil bu kadar katlandıklarını hiç anlayamiyorum..
    Teşekkürler..

    • İtirazım Var 21 Ağustos 2022

      Anlamak için bu blogda duyurmaya çalıştığım, “Gücün Gerçek Sahipleri”, “Öjeni” “Parayı İzle” yazı ve videolarını izlemeni tavsiye ederim. Ben onlar ve sansürlenen benzer kaynaklarla anlar hale gelebildiğimi düşünüyorum.

  • Hamit Serbest 20 Ağustos 2022

    ÇOK TEŞEKKÜRLER.
    YENİ BİR DÜNYA SAVAŞINA KADAR GİDER Mİ ACABA?

    • İtirazım Var 21 Ağustos 2022

      Bence yeni dünya savaşı COVID salgını ile başlatıldı zaten. Tarihte ve özellikle de yakın tarihteki savaşların ve iki dünya savaşının ne amaçla kimler tarafından çıkartıldığına bakıldığında bugünkü süreç de gayet anlaşılır hale geliyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir