Küresel İlaç Karteli - Sağlığın Sömürüsü Sağlığına Sahip Çık

Kiralık Bilim

https://rumble.com/v1nk6tu-science-for-hire-full-movie-a-gary-null-production.html

https://media.mercola.com/ImageServer/Public/2022/November/PDF/science-for-hire-pdf.pdf

Sağlık kuruluşlarında ve tıp fakültelerinde, devletin düzenleyici kurumlarında ve akademik dergilerde uzun süredir devam eden sistemli yolsuzluklar nedeniyle, “sahte bilim ve yanlış bilgilendirmenin hüküm sürdüğü bir dünyaya giriyoruz.”3 Bu dünyada, seçilmiş ülkeler ve medya, en yüksek ödemeyi yapanlar tarafından ele geçirilir ve düzen aleyhine konuşmaya cesaret edenler saldırıya uğrar, kariyerleri sıklıkla yok edilir.

Film, hükümetler ve ilaç endüstrisi arasında bir ayrım olmadığını belirtiyor, “Nihai amaç… ne yiyebileceğimizi, hangi tıbbi müdahalelere izin verildiğini ve yasaklandığını ve seçimlerimizi yasalaştıran ödül ve cezaları belirleyecek sınırları belirlenmemiş bir küresel rejim, bir ‘Great Reset – Büyük Sıfırlama’ inşa etmek.4  

Film, Anthony Fauci’nin Ulusal Sağlık Enstitüleri’nin bir kolu olan Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü’ndeki (NIAID) yolsuzluktan opioid (vücutta morfin gibi etki gösteren kimyasallar) salgınına kadar çok çeşitli konuları kapsıyor. Bilimsel, farmasötik ve askeri sanayi komplekslerinin karanlık tarafına göz açıcı bir bakış için iki saatinizi ayırıp filmin tamamını izlemenizi tavsiye ediyorum.

ABD Sağlık Sistemi, Kuruluşundan İtibaren Big Pharma (Büyük İlaç Karteli) Tarafından Ele Geçirildi

En etkili tedavilerin çoğunun hiçbir maliyeti yoktur veya çok ucuza uygulanabilir. Yine de, bu doğal stratejiler sadece geleneksel tıp fakültelerinde öğretilmemekle kalmaz, aynı zamanda standart, farmasötik (ilaç) temelli tedavi seçeneklerine karşı çıkarsanız, meydan okunabilir, azarlanabilir veya tıbbi lisansınızı kaybedebilirsiniz.

Doğal terapileri dışlayan bu süreç, 1910 yılında Carnegie Vakfı komisyonunda yazılan Flexner Raporu’nun yayınlanmasıyla başladı. 5 Flexner Raporu, doğal tıbbın hemen hemen her biçimini esasen ortadan kaldırdı, çünkü John Rockefeller’ın arkasında olduğu petrol ve petrol ürünlerinden elde edilen yeni ilaçlar sınıfına rakip görüldü. 6

Bu yüzden Big Pharma’nın (büyük ilaç şirketlerinin oluşturduğu ilaç kartelinin) düzenleyici halk sağlığı kurumlarını ele geçirmesi, 1913’te Rockefeller Vakfı’nın kurulmasına, yani günümüzden 100 yıldan fazla bir süre öncesine dayanıyor. Bu tarihten sadece iki yıl öncesine kadar, Rockefeller’ın Standard Oil Şirketi, bir tekel olarak yönetilmekteydi ve daha sonra Exxon, Mobil, Chevron, Amoco, Marathon ve diğerleri olmak üzere 34 şirkete bölündü. 7

Bununla birlikte, bu bölünme sadece Rockefeller’ın servetini artırmasına yaradı ve kendi adı altında kurduğu vakıf “ulusun gelecekteki siyasi ve ekonomik refahı için bir tehdit” haline geldi.

Vakıf, Andrew Carnegie ve eğitimci Abraham Flexner ile birlikte, ABD tıp eğitimini merkezileştirmeye ve hastalıklara yalnızca mikropların sebep olduğunu ve söz konusu mikropları hedeflemek için ilaç kullanımının gerekli olduğunu savunan “mikrop teorisine” yönlendirmeye başladı.

Rockefeller, bu söylem üzerinden, ana akım tıbbı oluşturma, ilaç endüstrisinin felsefesini benimseme ve rekabeti engelleme kampanyasını başlattı. Bugün ilaç endüstrisinin yarısına Rockefeller’ların sahip olduğunun birçokları farkında değil.

Rockefeller’ın bu haçlı seferi, ABD tıp fakültelerinin yarısından fazlasının kapanmasına neden oldu, homeopati, osteopati, kayropraktik, beslenme, bütünsel, işlevsel, bütünleştirici ve doğal ilaçlar için halkın ve basının küçümsemesine ve birçok pratisyen hekimin tutuklanmasına yol açtı. 8 Hikayenin tamamı Robert F. Kennedy’nin “Gerçek Anthony Fauci” adlı kitabında bulunabilir.

“Kiralık Bilim” de anlatıldığı gibi:9 “Yaklaşık 100 yıl önce, Amerika Birleşik Devletleri’nde işler gerçekten değişmeye başlamıştı. Tarım ekonomisinden endüstriyel ekonomiye geçiyorduk. Endüstrinin devleri, dünya finansal sistemini bir bütün olarak kontrol edebilmeyi istiyordu. Rockefeller’ların alopatik (hastalığın belirtilerine karşıt belirtiler meydana getiren ilaçların verilmesini öngören ve en çok kullanılan tedavi) tıbbından önce, ABD’de farklı tıp eğitimleri vardı.

Homeopatik doktorlar vardı, tedavi için doğal ilaçlar kullanan natüropatik doktorlar vardı ve çok iyi sonuçlar alıyorlardı. Rockefeller’lar sistemi ele geçirdikten sonra, diğer okulları kapattılar ve sadece ilaçlarının satışını teşvik ettiler. Ameliyatı ve radyasyonu teşvik ettiler.

Rockefeller’lar petrol ve kimya endüstrilerine de hakimdi. Ayrıca, Almanya’nın en büyük kimya endüstrisinin sahibi ve Nazilerin iktidara gelmesi için en büyük finansal desteği sağlayan IG Farben adlı Alman şirketiyle de bir ittifak oluşturdular.”

‘1930’larda FDA Bir Canavar Oldu’

Rockefeller Vakfı’nın ivme kazandığı sıralarda, et paketleme endüstrisi ve genel olarak gıda endüstrisi ile ilgili ciddi endişeler vardı. Et paketleme tesislerindeki sağlıksız koşullar normal kabul ediliyor, zehirli kullanım süresi uzatıcılar ve boyalar gıdalarda yaygın olarak kullanılıyordu. Genellikle toksik bileşenler içeren ilaçlar için de “her şeyi iyileştirir” iddialarında bulunuluyordu. 10

ABD Gıda ve İlaç İdaresi-FDA, bu sorunların çoğunu kontrol altına almak için 1930’larda oluşturuldu ve ABD halkına sağlıklı gıda ve ilaç sunumunu denetleyecek bir kurum olarak sunuldu.

“Gıda endüstrisinde çok sorun vardı ve FDA bu sorunları çözmek için kuruldu,” diye ekledi Yaşam Uzatma Vakfı direktörü William Faloon. “İlaçları, tıbbi cihazları düzenlemeye başladılar ve şimdi artık, insan vücuduna giren hemen hemen her şeyi düzenliyorlar.” 11

1938’e gelindiğinde, anayasa hukukçusu ve “Cumhuriyeti Baştan Kuralım” ın yazarı Jonathan Emord, “FDA bir canavar haline geldi. Ve bu noktadan itibaren, uyuşturucuların hem güvenliği hem de çekiciliği üzerinde yargı yetkisini kazandığı 60’lı yıllara kadar sıçramalar ve sınırlamalarla büyüdü.” 1938’de Franklin Roosevelt döneminde, FDA’ya tıbbi cihazları ve kozmetikleri düzenleme ve gıdalar için standartlar oluşturma yetkisi veren Gıda, İlaç ve Kozmetik Yasası kabul edildi. 12

Özünde, FDA kendisini uzman olarak atamış oldu. 1962’de, FDA’nın sadece ilaç güvenliğini değil, aynı zamanda yeni ilaçların etkinliğini de düzenleme yetkisini genişleten bir değişiklik yapıldı. Emord şöyle devam etti: “O andan itibaren, FDA büyük ölçüde ilaç endüstrisinin esiri haline geldi. FDA, ilaçların klinik testlerini kendisi yapmaz. Tamamen ilaç şirketleri tarafından yapılan başvurulara göre değerlendirir. Bu, ortalama bir insanın bile anlayacağı bir çıkar çatışmasıdır.” 13

California Eyalet Üniversitesi Emeritus’un felsefe ve biyoetik Profesörü Leemon McHenry şöyle diyor:14 “Klinik denemeleri ilaç endüstrisinin elinden almak için bağımsız testlere ihtiyacımız var. Bu, ilaç endüstrisinin kendi ürünlerini test etmesinden ziyade hükümetin ve üniversitelerin sorumluluğunda olmalıdır. Mevcut düzende, kümesteki tavuklar tilkiye emanet edilmiş durumda. Bugünkü durum yozlaşmış bir sistemdir. Ve hükümetin düzenleyici kurumlarının bu konuda hiçbir şey yapmaması özellikle endişe verici.”

AMA, WHO, NIH, CDC Big Pharma’nın kontrolunda

Amerikan Tabipler Birliği AMA, yalnızca sağlık endüstrisinin yozlaşmasına katkıda bulunur, çünkü ilaç endüstrisine, bazı doktorların hangi ilaçları reçete ettiğini gösteren listeler satmaktadır. Big Pharma, bu listeler üzerinden, daha sonra en pahalı ilaçları reçete eden doktorları ödüllendirebilir. McHenry devam etti:15 “Şirketlerin oligarşisi, sistemdeki denge ve kontrolleri ve aynı zamanda bilimsel bütünlüğü de içeren demokrasi kurumlarını gasp etti. Öyleyse bilimsel bütünlüğü kim takip ediyor?”

Daha önce Doğu Virginia’daki Sentara Norfolk Genel Hastanesi’nde yoğun bakım doktoru olan ve ucuz, güvenli, jenerik ilaçlar kullanarak sepsisten ölüm oranlarını önemli ölçüde azaltan “Marik kokteyli” ni yaratma konusundaki çalışmalarıyla tanınan Dr. Paul Marik, 16  filmde yapılan röportajda dünya çapında halk sağlığını korumak için Big Pharma’nın denklemden tamamen çıkarılması çağrısında bulunacak kadar ileri gitti:17 “DSÖ, bu dünyadaki insanların çıkarlarını temsil etmek için orada olmalı. Onların işi budur. Ama ne yazık ki, DSÖ, NIH, CDC, Big Pharma tarafından çok etkileniyor. Bence, Big Pharma’nın bu denklemden çıkartılması gerekir. Big Pharma, lobicilere en büyük katkıyı yapıyor. Medyayı kontrol ediyorlar; basını kontrol ediyorlar.

Bu yüzden, ifade özgürlüğü, bilimsel soruşturma, bilimsel bütünlük üzerinde boğucu bir güçleri var. COVID’in bu açıdan en kötüsünü gösterdiğini düşünüyorum. Ve bence bu kuruluşların asıl amaçlarına, temel işlevlerine, yani dünyadaki insanlara en iyi sağlığı sağlamaya geri dönmelerinin zamanı geldi.”

Sonuç, bilimsel ve akademik özgürlüğün birer mit olduğudur. “NIH, bir ilacın patentini alan şirketlerle, elde edecekleri gelirin bir miktarını almak üzere sözleşmeli ilişkilere giriyor. Bu yolla, patentli ilaçlardan ve aşılar da dahil olmak üzere ilaç geliştirme çalışmalarında büyük paralara kazanıyorlar “dedi. 18

Robert F. Kennedy Jr.’a göre, FDA yıllık bütçesinin %45’ini ilaç endüstrisinden alırken, DSÖ de, bütçesinin yaklaşık yarısını Big Pharma ve onların vakıfları gibi özel kaynaklardan alıyor. Ayrıca, CDC’nin kendisi de 56 aşı patentine sahip ve her yıl bütçesinin %40’ından fazlasına karşılık gelen 4,6 milyar dolarlık aşı satın almakta ve dağıtmakta. 19 Bu düzeyde parasal çıkarlar sağlayan bir kurum nasıl halkın çıkarlarına öncelik verebilir?

Opioid Salgını İlaç Endüstrisinin Gerçek Motivasyonunu Ortaya Koyuyor

McHenry, son yirmi ila otuz yılda, özellikle satış rekorları kıran ilaçlar söz konusu olduğunda, “risk-getiri oranının ilacı kullanma lehine olmadığı” birçok ilacın satıldığını açıkladı. 20 HPV aşısında olduğu gibi, birçok durumda, ilaç veya aşı alması gerekmeyen insanlar, ilaç aldıktan veya aşı olduktan sonra ciddi yan etkilere maruz kaldılar.

Opioid salgını buna mükemmel bir örnektir. Dünya çapında, 40.5 milyon insan, 100.000 kişi başına 510 vakanın ölçüldüğü opioid bağımlılığı ile mücadele etmektedir. 21 Opioidler çok yüksek bir bağımlılık oranına sahiptir, çünkü beyninizi sadece ağrıyı hafifletmekle kalmayıp aynı zamanda zevk ve refah duyguları yaratan endorfin salgılamaya tetiklerler.

İyi duygular yıprandıkça, daha fazla hap alarak onları yeniden yaratma arzusu güçlü olabilir, ancak kısa sürede buna karşı tolerans gelişir ve aynı iyi hissetme desteğini elde etmek için daha yüksek bir doza ihtiyaç duyulmaya başlanır.

Opioidleri günlerce kullanmak uzun süreli kullanım riskini artırır22 ve sırt ağrısı veya diğer kronik ağrılar için ilaç almaya başlayan birçok kişi bağımlı hale gelir. Kronik ağrı için opioid reçete edilen kişilerin tahmini %21 ila %29’u onları kötüye kullanır ve %8 ila %12’si bir opioid kullanım bozukluğu geliştirir. Birçoğu da eroin kullanmaya geçer; eroin kullanıcılarının tahminen %80’i reçeteli opioidlerin kullanımından bağımlılık oluşturmuştur. 23

Ne yazık ki, opioidler bunun yerine daha az bağımlılık yapan ilaçların kullanılabileceği durumlarda reçete edilmeye devam etmektedir. Ve hastalar genellikle ilaçların gerçek bağımlılık yapıcı doğası hakkında karanlıkta tutulurlar ve bir doktor tarafından reçete edildikleri için de güvende olduklarına inanırlar. ABD’de Ekim 2019’dan Ekim 2020’ye kadarki 12 ayda tahminen %30’luk bir artışla 91.862 kişi aşırı dozdan ölmüştür. 24

Oksikodon, hidrokodon ve morfin dahil olmak üzere opioidler, bu ölümlerin çoğundan (68.399) sorumludur.  Bunu fentanil ve tramadol gibi sentetik opioidler izlemiştir. 25 OxyContin’in üreticisi Purdue Pharma ve sahipleri Sackler ailesi, opioid salgınını başlatma ve sürdürme konusundaki sorumlulukları için 23 eyaletle yapılan anlaşmanın bir parçası olarak 12 milyar dolara kadar ödeme yapacak. 26,27

Bu sadece bir örnek. Vioxx ve statinler gibi diğer satış rekorları kıran ilaçlar da ölümler de dahil olmak üzere tehlikeli yan etkiler göstermiş ve üreticileri hileli pazarlamadan mahkum edilmiştir. 28

COVID-19 Pandemisi: Sansür ve Kontrolün Doruk Noktası

Filmin ikinci yarısı, COVID-19 salgını sırasında meydana gelen yaygın sansür ve yolsuzluğu ayrıntılarıyla anlatıyor. Etkili tedaviler küçümsenirken ve bunları kullanmaya çalışanlar mesleklerinden dışlanırken, virüs nedeniyle çok az risk altında olan ve aşılardan zarar görme riski yüksek olan çocuklar da dahil olmak üzere büyük bir nüfusa COVID-19 iğneleri uygulandı.

Araştırmalar, miyokardit, doğurganlıktaki azalma, düşük riski ve kadınların adet döngülerindeki değişiklikler de dahil olmak üzere COVID-19 iğnelerinin etkileri ile ilgili olduğunu göstermiştir. Patolog Dr. Roger Hodkinson’ın belirttiği gibi, “Bunun bir sonucu olarak doğurganlık sorunları varsa, tıp tarihinde şimdiye kadar yapılmış en grotesk hata olabilir.29

Fizikçi, nükleer kardiyolog ve avukat Dr. Richard Fleming de şunları açıkladı:30 “Bağımsız araştırmacılar tarafından yapılan araştırmalar, bu virüslerin ve prion hastalıkları olarak adlandırılan bu iğnelerin beyinde ve diğer vücut organlarına hasar verdiğini göstermiştir. Yani, beyinde deli dana hastalığı veya Alzheimer veya kalpte amiloid hastalığı olabilir, bu da başka bir prion hastalığı türüdür.

Ancak hayvanlar üzerinde araştırma yapan insanlar tarafından yapılan çalışmalar çok açık ve çok tutarlıydı. Prion hastalıkları, inamasyon ve kanın pıhtılaşması… ve düşükler ve diğer sağlık sorunları ve ölümlerle ilgili gerçek endişeler. Bunların hiçbiri Pfizer, Moderna, Johnson&Johnson veya diğer şirketler tarafından yapılmadı.”

Kanser de bir başka olasılıktır. Doktorlar hastalarının bu iğneleri yaptırdıktan kısa bir süre sonra yıllar sonra remisyondan çıktığını belirtmektedir. “Şu anda biyolojide cevaplanması gereken çok temel sorularımız var. Ve bunlar bir petri kabında -laboratuvarda- değil. Bu ürünler şu anda 5 milyar insanda…” diyor veri analisti ve doktora sonrası araştırmacı Jessica Rose. 31

Küresel Kontrolün Önünü Açmak

Bu noktada, DSÖ küresel sağlık kararları almaya yetkili olmasa da, yeni bir pandemi sözleşmesi yoluyla pandemi izleme ve müdahale üzerinde küresel kontrolü ele geçirmeye çalışmaktadır.

Medyada Hakikat’ten Ben Swann’ın bildirdiği gibi:32 “DSÖ, neredeyse tüm Batı ülkelerinin, DSÖ’ye dijital kimlikleri uygulama gücü gibi küresel biyogüvenlik üzerinde mutlak güç verecek olan pandemiye hazırlık konusundaki bu anlaşmayı imzalamasını sağlama yolunda ilerliyor. Bu anlaşmada aşı pasaportları, zorunlu aşılar, küresel seyahat kısıtlamaları, standartlaştırılmış tıbbi bakım ve çok daha fazlası bulunuyor.

Bu anlaşma 190 ülkeyi kapsıyor ve yasal olarak bağlayıcı olacak. Bir pandemi ilan edilirse, DSÖ pandeminin küresel sağlık yönetimini devralacak. Dahası, DSÖ pandemi olarak adlandırılan şey üzerinde tam kontrole sahip olacak. Doktorların nasıl tepki verebileceğini, hangi ilaçların kullanılabileceğini ve kullanılamayacağını veya hangi aşıların onaylanacağını belirleyebilecek. Ve bunu sadece bir ülke için değil, tüm dünya için yapabilecek.”

Bill Gates de DSÖ için “Küresel Salgın Müdahale ve Seferberlik” veya GERM, Ekibi olarak adlandırılan bir pandemi müdahale ekibi kuruyor. Bu ekip, DSÖ’nün gözetimi altındaki binlerce hastalık uzmanından oluşacak, ülkeleri izleyecek ve bir hastalığın yayılmasını önlemek için sivil özgürlüklerin ne zaman askıya alınacağına dair kararlar alacak. 33

Swann devam ediyor: “Bill Gates, egemen ulusları izleyecek ve sivil özgürlükleri ne zaman askıya almaları, insanları maske takmaya ve sınırları kapatmaya zorlamaları gerektiğine karar verecek bir Alman pandemik ekibinin kurulduğunu duyurdu. Gates’e göre, küresel ekip DSÖ gözetiminde yaklaşık 3.000 hastalık uzmanından oluşacak ve yılda yaklaşık 1 milyar dolarlık fon alacak. 34

Tüm bu çabalar – endüstri tarafından ele geçirilen sağlık kurumlarının orkestrasyonu, işlev kazancı araştırmaları, medya manipülasyonu, bilimsel güvenilirliğin çöküşü, propaganda ve “pandemiye hazırlık” anlaşmalarının yaratılması – tek bir sonuca ulaşmayı amaçlamakta – küresel gücün etkinleştirilmesi.

Film, “Küresel ekonomik ve politik gücü uygulamak için yeni bir araç” diyor. “Bütün bunların arkasındaki gerçek budur ve uyanmamız gerekiyor.” 35  

Kaynaklar ve Referanslar

1 Death by Medicine 2003 (PDF)
2 Rumble, Science for Hire October 11, 2022
3, 4 Rumble, Science for Hire October 11, 2022, Film Intro
5 Evid Based Complement Alternat Med. 2012; 2012: 647896 6 Mark Moss, Interview, 15:14

7, 8 Bitchute, November 9, 2021
9 Rumble, Science for Hire October 11, 2022, 13:55
10 U.S. FDA, Milestones of U.S. Food and Drug Law, 1906
11 Rumble, Science for Hire October 11, 2022, 15:03
12 U.S. FDA July 11, 2018
13 Rumble, Science for Hire October 11, 2022, 16:58
14 Rumble, Science for Hire October 11, 2022, 17:18
15 Rumble, Science for Hire October 11, 2022, 17:54
16 Mountain Home May 1, 2021
17 Rumble, Science for Hire October 11, 2022, 18:52
18 Rumble, Science for Hire October 11, 2022, 23:19
19 Rumble, Science for Hire October 11, 2022, 24:15
20 Rumble, Science for Hire October 11, 2022, 24:23
21 The American Journal on Addictions April 13, 2020
22 Mayo Clinic, Prescription Drug Abuse
23 NIH, Opioid Overdose Crisis
24, 25 U.S. CDC, NCHS, Provisional Drug Overdose Death Counts May 2, 2021 26 Rumble, Science for Hire October 11, 2022, 25:41
27 NBC News August 27, 2019
28 Rumble, Science for Hire October 11, 2022, 26:20
29, 31 Rumble, Science for Hire October 11, 2022, 1:44
30 Rumble, Science for Hire October 11, 2022, 1:43
32, 34 Rumble, Science for Hire October 11, 2022, 1:54
33 The Counter Signal May 2, 2022
35 Rumble, Science for Hire October 11, 2022, 2:01

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir